Bitpanda Likidite Endişesiyle Londra Halka Arzından Vazgeçti
Kripto para borsası Bitpanda, Londra Borsası'ndaki (LSE) düşük likidite endişeleri nedeniyle planladığı halka arzdan vazgeçtiğini duyurdu. Şirket kurucu ortağı Eric Demuth, LSE'nin mevcut piyasa koşullarında yeterli likidite sağlayamayacağını belirtti. Bu karar, Avrupa'daki kripto para şirketlerinin halka arz planları üzerindeki baskıyı artırabilir. Bitpanda, gelecekte daha uygun piyasa koşulları oluşması durumunda Londra'yı yeniden değerlendirebileceğini ifade etti. Şirketin bu kararı, yatırımcılar ve piyasa analistleri tarafından yakından izleniyor. Bu durum, diğer kripto para şirketlerinin halka arz stratejilerini de etkileyebilir.

Kripto para sektörünün önde gelen oyuncularından Bitpanda, Londra Borsası'ndaki (LSE) zayıf likidite endişeleri nedeniyle Birleşik Krallık'ta planladığı halka arz (IPO) girişiminden vazgeçtiğini duyurdu. Viyana merkezli bu dev platform, rotasını Frankfurt veya New York gibi küresel finans merkezlerine çevirmiş durumda. Şirketin kurucu ortağı Eric Demuth, bu kararın arkasındaki temel faktörleri net bir şekilde ortaya koydu.
Londra'nın Çekiciliği Azalıyor: Demuth'tan Kritik Değerlendirme
Finansal Times'a konuşan Eric Demuth, Bitpanda'nın aktif olarak halka arz değerlendirmeleri yaptığını ancak bunun kesinlikle Londra'da olmayacağını belirtti. Demuth, "Şu anda, likidite açısından LSE pek iyi bir performans sergilemiyor. Umarım düzelir ancak önümüzdeki birkaç yıl içinde LSE'nin biraz zorlanacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Londra'nın küresel finans piyasasındaki rekabet gücüne dair artan endişeleri bir kez daha gözler önüne serdi.
Demuth, İngiliz fintech şirketi Wise da dahil olmak üzere birçok şirketin, daha fazla yatırımcı çekebilmek amacıyla birincil listelemelerini yurt dışına taşıdığını veya taşıma sürecinde olduğunu vurguladı. Nitekim, pazar verileri de bu yılki tabloyu destekliyor: 2025 yılının ilk yarısında Londra listelemelerinden elde edilen miktarın son 30 yılın en düşük seviyesine gerilediği belirtiliyor. Bu durum, Birleşik Krallık'ın diğer küresel finans merkezleriyle rekabet etme yeteneği konusunda ciddi kaygılara yol açıyor.
Kripto Politikaları ve Ekonomik Çalkantılar
Birleşik Krallık, sadece halka arz kuraklığıyla değil, aynı zamanda kripto politikaları konusunda da eleştirilerin odağında. Haziran 2025'te bağımsız düşünce kuruluşu OMFIF (Resmi Parasal ve Finansal Kurumlar Forumu) analistleri, Birleşik Krallık'ın dağıtılmış defter finansmanındaki erken avantajını boşa harcadığını öne sürmüştü. Ayrıca, geçen ay (Temmuz 2025), kripto borsası devi Coinbase, "her şey yolunda" diyen neşeli şarkı sözlerini yoksulluk, enflasyon, borç ve çöken altyapı görüntüleriyle birleştiren hicivli bir video yayınlayarak Birleşik Krallık ekonomisinin durumunu alaya almıştı. Bu olaylar, Londra'nın genel yatırım cazibesini olumsuz etkileyen faktörler olarak öne çıkıyor.
Amerika'nın Cazibesi: Kripto Şirketlerinin Yeni Rotası
Bitpanda'nın Londra'yı reddetmesi, kripto firmalarının sermaye piyasası faaliyetleri için artan bir şekilde ABD'ye yöneldiği bir döneme denk geliyor. Bu ayın başlarında (Ağustos 2025), Cameron ve Tyler Winklevoss kardeşlerin kurduğu Gemini Space Station, Nasdaq Global Select Market'te GEMI koduyla işlem görmek üzere SEC'e başvurdu. Blockchain kredi kuruluşu Figure, BitGo ve Peter Thiel destekli Bullish gibi diğer kripto firmaları da bu ay (Ağustos 2025) ABD'de listelenmek üzere adımlar atmıştı. Özellikle Bullish, NYSE'de başarılı bir şekilde listelenmişti.
Bitpanda'nın UK Varlığı ve Gelecek Adımlar
Bitpanda, Londra halka arzından vazgeçme kararına rağmen, Birleşik Krallık'taki faaliyetlerini sürdürüyor. Kısa süre önce Birleşik Krallık'ta hizmete başlayan şirket, kullanıcılara 600'den fazla dijital varlık ticareti yapma imkanı sunuyor ve Arsenal Futbol Kulübü ile önemli bir sponsorluk anlaşması yapmıştı. Ancak, Frankfurt veya New York'taki potansiyel listelemeler için henüz kesin bir zaman çizelgesi belirlenmediği görülüyor. Bitpanda'nın küresel genişleme stratejisindeki bu yeni rota, kripto piyasasında gelecekteki halka arz dinamiklerini şekillendirebilecek önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.


