IMF'den Stablecoin Uyarısı: Uzmanlar Eleştiriyor
Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yayınlanan yeni bir rapor, merkez bankası dijital para birimlerini (CBDC'ler) desteklerken, stablecoin'lerin oluşturduğu risklere karşı uyarıda bulundu. Bu durum, kripto para uzmanları tarafından eleştirilere yol açtı. Raporda, stablecoin'lerin finansal istikrarı tehdit edebileceği ve yasal düzenlemelerin yetersiz olduğu vurgulanırken, CBDC'lerin uluslararası ödemeleri kolaylaştırabileceği ve finansal kapsayıcılığı artırabileceği savunuluyor. Kripto para dünyasındaki bazı uzmanlar ise IMF'nin yaklaşımının yenilikçiliği engellediğini ve stablecoin'lerin potansiyel faydalarını göz ardı ettiğini belirtiyor. Tartışma, dijital para birimlerinin geleceği ve düzenlenmesi konusunda önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
6 Aralık 2025 — Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yayınlanan ve stablecoin'lerin potansiyel risklerine odaklanan yeni bir rapor, küresel kripto topluluğunda büyük yankı uyandırdı. Rapor, stablecoin'lerin finansal sisteme ve hükümetlerin monetist kontrolüne yönelik bir tehdit oluşturduğunu iddia ederken, merkezi banka dijital para birimlerinin (CBDC) geliştirilmesi lehine argümanlar sunmasıyla dikkat çekiyor.
Merkezi Otoritelerden Gelen Yeni Endişe Dalgası
Geçtiğimiz dönemde Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) gibi kurumların yayınladığı benzer raporlarla paralel bir çizgide ilerleyen IMF, stablecoin'lerin "belirli koşullar altında, örneğin ani satışlar sırasında, merkez bankalarını müdahaleye zorlayabileceği" ve bunun da finansal istikrarı tehdit edebileceği uyarısında bulundu. Bu tutum, dünya genelindeki merkez bankalarının kripto varlıkların yükselişine karşı artan kaygılarını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Kripto Dünyası Karşı Çıkıyor: "Faydaları Endişelerden Çok Daha Fazla"
Ancak, kripto endüstrisinden bu iddialara güçlü bir karşı ses yükseldi. Ödeme ağı üzerinden 8 milyar doların üzerinde stablecoin işlemi gerçekleştiren Huma.Finance'ın kurucu ortağı Erbil Karaman, CoinDesk'e verdiği demeçte, "Stablecoin'lerin faydaları, endişelerden çok daha fazla," ifadelerini kullandı. Karaman, raporun "insanların çoğunluğunun yüksek derecede istikrarsız fiat ekonomilerinde yaşadığı gerçeğini göz ardı ettiğini" belirterek, "Merkezi politika yapımı ve merkezi finansal sistemler bu insanları onlarca yıldır hayal kırıklığına uğrattı; bu yüzden stablecoin'leri kitlesel olarak benimsiyor ve kendilerini özgürleştiriyorlar," diye ekledi.
İllegal Faaliyetler Suçlaması ve Çifte Standart Tartışması
IMF, raporunda kripto endüstrisinin kontrol eksikliği ve düzenleyici uyumsuzluk nedeniyle yasa dışı işlemlere açık olduğunu savundu. Kurum, "Stablecoin'ler, takma adları, düşük işlem maliyetleri ve sınır ötesi kolaylıkları nedeniyle kara para aklama ve terör finansmanı gibi yasa dışı amaçlar için de kullanılabilir," görüşünü dile getirdi. Ne var ki, bu iddia, birçoğuna göre çifte standart içeriyor. ABD Hazine Bakanlığı'nın geçen yıl (2024'te) yayımladığı bir rapor, "ABD dolarının hem Amerika Birleşik Devletleri içinde hem de dışında yasa dışı gelirleri taşımak ve aklamak için popüler bir yöntem olmaya devam ettiğini" belirtmişti. Bu durum, stablecoin'lere yöneltilen suçlamaların genel bir finansal sistem sorunu mu, yoksa hedefli bir karalama kampanyası mı olduğu sorusunu akıllara getiriyor.
"Korku Kampanyası" ve Güç Kaybı Endişesi
Meksikalı milyarder iş insanı ve Grupo Salinas'ın kurucusu Ricardo Salinas Pliego, tüm resmi anti-kripto kampanyalarını açık bir korku göstergesi olarak yorumluyor. Kitco News'e yakın zamanda verdiği bir röportajda, "Bankalar, düzenleyici kurumlar, korkuyorlar; çünkü yüzyıllardır sahip oldukları gücü ve parayı kaybedecekler. Kripto ve Bitcoin'e karşı yürütülen tüm bu kampanyanın amacı da budur," dedi. IMF'nin kendi raporunda stablecoin'lerin hükümetler ve kurumlar üzerindeki monetist otorite kontrolüne yönelik bir meydan okuma oluşturduğunu kabul etmesi de bu iddiaları güçlendiriyor. Raporda, "Bu anlamda, stablecoin'lerin varlığı, hükümetleri monetist otorite kaybını önlemek amacıyla politikalar izlemeye teşvik eden rekabetçi bir unsur olarak da görülebilir," ifadesi yer alıyor.
Kraken eş CEO'su Arjun Sethi de geçen yıl Ekim ayında benzer bir görüş dile getirmişti: "Asıl hikaye bu... Para ihraç etme ve kontrol etme gücü, kurumlardan uzaklaşarak herkesin üzerinde inşa edebileceği açık sistemlere doğru yayılıyor."
Geleneksel Finansın Kripto Entagrasyonu Hız Kesmiyor
Regülasyon cephesindeki bu tartışmalar devam ederken, geleneksel finans dünyası da kripto varlıklara yönelik ilgisini sürdürüyor. Bilyoner Andy Beal'ın sahibi olduğu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın 2016 kampanyasının önemli destekçilerinden biri olan küçük Teksas bankası Monet, kripto odaklı bankacılık alanına girmeye hazırlanıyor. Bu hamle, küresel çapta regülatörlerin çekincelerine rağmen, piyasanın kripto para birimlerinin sunduğu potansiyeli görmezden gelemediğini açıkça ortaya koyuyor.
2025 yılına girerken, IMF raporu bir kez daha merkezi otoriteler ile merkeziyetsiz finansın savunucuları arasındaki derin ideolojik ayrımı gözler önüne serdi. Gelecek dönemde, stablecoin'lerin düzenlenmesi ve finansal sistemdeki rolleri etrafındaki bu tartışmaların daha da yoğunlaşması bekleniyor.


